HOŞGELDİNİZ
  Sedef Hastalığı
 

Sedef Hastalığı Nedir ve Nasıl tedavi edilir?

Sedef Hastalığı (psoriasis) çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilen, tekrarlayıcı, kronik bir deri hastalığıdır. Deride tipik olarak üzeri sedef rengi pullarla kaplı kızarık alanlar mevcuttur. Derinin üst katmanı (epidermis) aşırı derecede büyümekte, kalınlaşmaktadır.

Oldukça sık görülen bir deri hastalığıdır. Toplumun yaklaşık % 1-3 ünde görülür. Hemen her yaşta görülebilmesine rağmen 15-35 yaş arasında daha sık rastlanmaktadır.

Hastalık zaman zaman şiddetlenir, zaman zaman bulgular azalır.Ailesel yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür. Vücudun her tarafında küçük belirtileri ortaya çıksa da büyük parçalar daha çok gövde, dirsek, diz , kafa derisinde,derinin kat yerlerinde ve tırnaklar da ortaya çıkar. Normal şartlarda deri yaklaşık bir ayda kendini yeniler. Ancak sedef hastalığında bu süre birkaç güne kadar inmiştir ve ölü deri hücrelerindeki artış kalın plaklar oluşturmaktadır.

Deri yüzeyine zarar veren yaralanmalar, kesikler, yanıklar, böcek sokmaları hastalığı alevlendirebilir. Kanser tedavisinde kullanılan bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar, romatizmalı eklem hastalığı, viral veya bakteriel enfeksiyonlar, alkol kullanımı, şişmanlık, güneş ışığından yararlanamama veya aşırı güneş ışığı alma, stres, genel sağlık durumu bozuklukları, çok soğuk iklim de alevlendirici etkenlerdendir.

Sedef hastalığı bulaşıcı ve mikrobik değildir. Kişinin kendi bünyesinin yarattığı bir sendromdur.

Sedef hastalığının sebebi nedir ?

Sebep bilinmemektedir. Bununla birlikte güncel araştırmalar kanda bulunan akyuvarlardaki bir anormalliğin iltihabi olayı tetiklediğine ve hastalığın gelişime yol açtığına işaret etmektedir. İltihaptan dolayı deri üç dört günde bir dökülür. Bu normalden yedi sekiz kat daha hızlıdır. Hastalar deride kaşıma, yolma, yaralanma veya aşırı güneş yanığından 10-14 gün sonra beneklenme tarzında yeni plakların ortaya çıktığını farkeder. Sedef hastalığı aynı zamanda, streptokoksik boğaz iltihabı gibi bazı infeksiyonlardan sonra, bazı ilaçların alımıyla birlikte aktivite kazanabilir. Alevlenmeler kış aylarındadır çünkü deri kurur ve güneş ışığı azalmıştır.

KLASİK TIPTA TEDAVİSİ NASILDIR?

Klasik tıbbi tedavide öncelikle alevlenmelerin önüne geçilmeye çalışılır. Hasta hastalığının süreğen olduğu konusunda bilinçlendirilir. Hastanın derisinin kuruması engellenmelidir. Bu amaçla deriyi nemlendirici bir takım losyonlar kullanılabilir.Ayrıca D3 vitamini türevleri ve kortizonlu pomatlar kullanılmaktadır.

Fototerapi denilen güneş ışığı veren özel lambalar ile tedavi de yararlı olabilmektedir. Ayrıca bazı kanser ilaçları da tedavide iyi sonuçlar verebilmektedir.

Sedef hastalığı uygun tedavi ile kontrol edilebilen ancak ömür boyu sürerek yaşam kalitesini etkileyen bir hastalıktır. Genellikle vücudun diğer sistemlerini olumsuz etkilemez.

   Sedef hastalığının tipleri

Hastalık çeşitli formlarda görülebilir. Bu formlar hastalığın şekli, şiddeti, devam etme süresi, yerleşim yeri açısından farklı özellikler taşır. En sık görülen formda başlangıçta küçük kırmızı bir kabarıklık vardır.Giderek genişleme ve kabuklanmalar ortaya çıkar. Kabuklar kaldırıldığında altta küçük kırmızı kanama alanları görülür.
  • Dizler, dirsekler, kasık bölgesi ve genital bölge, kollar, bacaklar, avuç ve ayak tabanları, saçlı deri, vücuttaki kıvrım bölgeleri sedef hastalığının en çok görüldüğü bölgelerdir.
  • Tırnakta sedef hastalığı varsa üzerinde nokta şeklinde çöküntüler görülür. Tırnak yatağı kalınlaşır, peynirimsi bir görünüm alır. Tedavisi zordur.
  • Koltukaltında, kasık bölgesinde, genitalde, göğüs altlarında alışılmadık tarzda sedef hastalığı görülebilir.
  • Guttat sedef hastalığı genellikle bir boğaz iltihabını takiben görülür. Genellikle çocuklar etkilenir. Vucutta çok sayıda küçük kırmızı, üzeri kabuklu lekeler ortaya çıkar. Haftalar veya aylar içerisinde kendiliğinden kaybolur.
  • Sedef hastalığı olan kişilerde %30'a varan oranlarda eklem iltihaplanması şikayetleri görülür. %5-10'unda çeşitli eklemlerde iltihabi olaydan dolayı işlevsel kısıtlılık oluşur. Bazı kişilerde eklem iltihaplanması şikayetleri, deri tutulumu arttığı zaman kötüleşebilir. Bazen de deri tutulumu düzeldiğinde eklem şikayetleri de düzelir.

Nasıl tedavi edilir ?

Amaç iltihabi durumu azaltmak ve derinin kabuklanıp dökülmesini kontrol altına almaktır. Nemlendirici krem ve losyonlar deri üzerindeki pulların giderilmesine ve kaşıntının kontrol edilmesine yardımcı olur. Sedef hastalığının tedavisinde özel bir diyet uygulaması gerekmemektedir. Tedavi, hastanın genel sağlığı, yaşı, yaşam tarzı ve sedefin şiddeti göz önünde bulundurularak planlanır. Çeşitli tip tedavilere gerek duyulabilir ve doktorun önerdiği kontrollere riayet etmek gereklidir. Doktor, hastalıklı deri üzerine uygulamak üzere kortizon benzeri ürünler, sentetik vitamin D, katran veya antralin içeren ilaçlar reçete edebilir. Bunlar tabii güneş ışığı veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Sedef hastalığının en ağır formlarının tedavisinde ağızdan alınacak olan ilaçlara ihtiyaç duyulabilir. Bu tedaviye ilave olarak güneş ışığı önerilebilir. Hastaların pek çoğu güneş ışığından fayda görür. Ancak bu uygulama esnasında dikkatli olunmalıdır. Güneşte aşırı kalmak hastalığı alevlendirebilir. Tabii güneş ışığına benzer bir ışığın kullanıldığı ultraviyole tedavisi muayenehane veya hastane koşullarında bir deri hastalıkları uzmanı tarafından uygulanabilir.

Tedavi tipleri:

Steroidler ( Kortizon ); Kortizon içeren krem, merhem veya losyonlar pek çok hastada hastalığın geçici olarak ortadan kaldırılmasına yardımcı olur. Genital bölge, kasıklar ve yüz gibi hassa bölgelerde gücü daha zayıf olan kortizon türleri tercih edilmelidir. Daha güçlü kortizonlar saçlı deri, diz ve dirsekler, avuç ve ayak tabanları gibi bölgelerde kullanılmalıdır. Bu bölgelerde etkinin daha da artırılması için ilaç sürüldükten sora üzeri ince bir naylon film ile kapatılabilir. Bunlar bir deri hastalıkları uzmanı kontrolünde dikkatle kullanılacak ilaçlardır. Güçlü kortizon içeriği olan ilaçların yan etkileri arasında, ciltte incelme, damarlarda genişleme ve deride renk değişiklikleri sayılabilir. Bu ilaçların ani olarak kesilmesi hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Tedavi devam ederken aylar sonra kortizon içeren ürünlere karşı direnç gelişebilir. Deri hastalıkları uzmanı tedaviye çok direnç gösteren bölgeler içine kortizon enjekte edebilir. Yan etkilerden kaçınmak için bunun küçük miktarlarda yapılması gerekir.

Saçlı deriye uygulanan tedavi; Saçlı deride bulunan sedef hastalığının tedavisi, hastalığın şiddetine, saçın uzunluğuna ve hastanın yaşam tarzına göre planlanır. Reçete ile veya reçetesiz alınabilen çok sayıda şampuanlar ve solüsyonlar bulunmaktadır. Bunlardan pek çoğu katran ve kortizon içerir. Hasta saçlı derisini sert bir şekilde şampuanlamaktan ve şiddetle kaşımaktan kaçınmalıdır.

Antralin; Kalın kabuklu sedef yaralarının tedavisinde tercih edilen bir ilaçtır. Deriyi tahriş edebilir yine deriyi ve giysileri geçici olarak boyayabilir. Yeni ürünler ve tedavi metodları bu yan etkileri azaltmıştır.

Vitamin D; Kalsipotrien sentetik bir vitamin D türevidir. Hastalığı belirli bölgelere sınırlı kişilerde diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir. Yan etkilerinden korunmak maksadıyla belirli miktarlarda kullanmak gerekir. Normal vitamin D'nin tedavide bir yararı yoktur.

Kömür katranı; Yüzyıllardır sedef hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır. Günümüzde geliştirilmiş ürünler daha rahat kullanılmaktadır.

Goeckerman tedavisi; Hastalığın ağır formlarında kömür katranı ve ultraviyole ışığının birlikte kullanılmasıdır. Tedavi özel merkezlerde günlük olarak uygulanır. Ultraviyole ışığa maruziyet süresi hastalığa ve kişinin hassasiyetine göre değişir.

Işık tedavisi; Güneş ışığı ve ultraviyole deri hücrelerinin gelişme hızını azaltır. Bunlar deri kırışıklığına, göz hasarına ve deri kanserine sebep olabilmelerine rağmen doktor kontrolünde uygulandıklarında oldukça etkili ve güvenlidirler. Vücut yüzeyinin tamamında sedef hastalığı olan bireylere özel odalar sayesinde tüm vücutlarına ışık uygulanabilir. Sıcak iklimlerde yaşayan kişilere güneş banyosu önerilebilir. Bu tür ışık tedavilerinden önce mutlaka bir deri hastalıkları uzmanının tavsiyesi alınmalıdır.

PUVA; Sedef hastalığı diğer tedavilere cevap vermez ve yaygınlaşırsa vakaların %85-90'ında bu tedavi metodu etkilidir. İsim, Psoralen ve "UVA" kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Hasta Psoralen isimli ilacı içer ve özel bir ultraviyole formu olan UVA'ya dikkatle ölçülmüş miktarlarda maruz bırakılır. Tedavi 2 ila 3 ay içerisinde yaklaşık 25 kez uygulanır. Sedef hastalığını kontrol altında tutabilmek için yılda yaklaşık 30-40 kez uygulama yapılmasına ihtiyaç vardır. Alınan psoralen maddesi gözün lens kısmında birikeceği için hastalar tedavi alırlarken güneş batıncaya kadar UVA geçirmeyen güneş gözlükleri kullanmalıdır. Uzun süre uygulanan PUVA tedavisi deri yaşlanması, kırışıklık ve kanser gelişim riskini artırır. Deri hastalıkları uzmanları PUVA tedavisini dikkatle takip etmelidir.

Methotreksat; Kanser tedavisinde ağızdan kullanılan bir ilaçtır. Diğer tedavi metodlarının yetersiz kaldığı durumlarda sedef hastalığının hızla gerilemesini sağlar. Özellikle karaciğer üzerinde yan etkileri olduğu için düzenli aralıklarda kan testleri yapılmalıdır. Akciğer filmi ve nadiren karaciğer biyopsisi gerekebilir. Midede rahatsızlık hissi, bulantı, baş dönmesi ve sersemlik diğer yan etkileridir.

Retinoidler; Ağızdan alınan A vitamini türevi ilaçlardır. Şiddetli sedef hastalığının tedavisinde tek başlarına veya ultraviyole ışığı ile birlikte kullanılabilir. Deride, gözlerde ve dudaklarda kuruma, kan yağlarında yükselme, ince kemik çıkıntı oluşumu yan etkileri arasında sayılabilir. İlaç doğacak çocukta çeşitli arazlara yol açacağından, gebe kadınlarda, tedavi esnasında gebe kalabileceklerde veya tedavi kesildikten sonraki 3 yıl içinde gebe kalmayı planlayan kadınlarda kesinlikle kullanılmamalıdır. İlaca başlanan bireylerde düzenli kan testleri yapılmalıdır.

Siklosporin; Vücudun bağışıklık sistemini baskılayıcı bir ilaçtır. Organ nakli ( karaciğer, böbrek vb ) yapılmış kişilerde vücudun nakledilen organı reddetmemesi amacıyla kullanılır. Diğer tedavi metodları yetersiz kaldığı durumlarda şiddetli sedef hastalığında kullanılır. Böbrek yetmezliği, kan basıncında artış gibi potansiyel yan etkilerinden dolayı düzenli aralıklarla yapılan kan testleri ile takip edilmelidir.


Bilinen bir korunma yolu yoktur. Herhangi bir diyet önerilemez. Cildi zedeleyecek etkenlerden ve stresten kaçınmak gerekir. Bunlar bu günkü tıbbi bulgular ve tedavilerdir. Yani modern tıbba göre hastalık budur ve süregendir.
 

KLASİK TIPTA SEDEFİN ÇARESİ YOKTUR.

Söz konusu sedef hastalığı için özel olarak tamamen doğal (Ekolojik) olan bitki ve bitki özlerinden oluşan periyodik kürler geliştirmiştir.
 

Öyle ki bu bitki, bitki özsuları ve bitkiözleri  Türkiye de ün kazanmış herbalistsaadet tarafından kullanılmaktadır.


Bu kürleri meydana getiren bitki , bitki özleri ve bitki özlerinden hazırlanmış pomat ve losyon türündeki karışımların kullanılmasıyla hormonal dengenin sağlanması,spazmların çözülmesi ve vucudu rahatlatıcı etkisiyle birlikte deri altında biriken toksik maddelerin dışarıya atılımı sağlanarak deri üzerindeki sedef lezyonlarının hızlı bir şekilde ortadan kalktığı görülür.

Kullanacağınız  özel olarak hazırlanan   bitkisel kürler   vucuttaki diğer organlara kesinlikle hiçbir zarar vermemekle birlikte, ekonomik, zararsız ve kullanımı kolay bir yöntemdir. Sizde bu rahatsızlığı çekiyorsanız Konunun uzmanı Bitki Bilimci ile irtibata geçip bu reform niteliğindeki buluşlarından faydalanabilirsiniz.

Tamamen farklı ve hiçbir yan etkisi bulunmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış,TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI´nın 5179 sayılı kanununun 4 üncü ve 6 ıncı maddesi gereği çalışma izni, gıda sicili ve üretim izinleri alınmış bitki ve bitki özleri sayesinde rahatsızlığınızdan 8-10 ay içerisinde netice aldığınızı göreceksiniz.

 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
TurkplaneT
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol