HOŞGELDİNİZ
  Hepatit Hastalığı
 

Hepatitler konusunda sorular ve yanıtları aşağıda özetlenmiştir.

HEPATİT NEDİR ?

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

A ve E tipi HEPATİTLER

A VE E TİPİ HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

B,C,D TİPİ VİRAL HEPATİTLER

B,C,D tipi HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

RİSK GRUPLARI
 

 

HEPATİT NEDİR ?
Bütün dünyada oldukça yaygın bir hastalık grubu olan viral hepatitler halkımızın "sarılık " olarak bildiği hastalıktır. Oysaki sarılık demek Viral Hepatit demek değildir. Başka hastalıklar da sarılık yapabilirler. Sarılık ,viral hepatitlerin yalnızca bir bulgusudur. Hastaların çoğu sarılık olmadan bu hastalığı geçirirler.

Viral Hepatit ;virüslerin yol açtığı karaciğer iltihabıdır. Virüsler vücuda kan yada ağız yolu ile girerek karaciğere yerleşip çoğalarak karaciğer hücrelerini hasara uğratır ve karaciğerin işlevlerini bozar. Bugüne kadar hastalık yapan beş tane hepatit virüsü saptanmıştır. Bunlar A,B,C,D ve E tipi hepatit virüsleridir.
 

BELİRTİLERİ NELERDİR ?

-Aşırı halsizlik
-Çabuk yorulma
-Bulantı, kusma
-Çay renginde idrar yapma
-Belirsiz eklem ve kas ağrıları
-Karın ağrısı, baş ağrısı
-Sarılık (nadiren görülmektedir. Bazen sadece gözakları, bazen de tüm vücut sararacak şekildedir)

Ancak unutulmamalıdır ki, yukarıda sayılan bu şikayetler başka hastalıklarda görülebileceği gibi, her hepatitte bu şikayetler görülmeyebilmektedir.

 


A ve E tipi HEPATİTLER

A ve E tipi viral hepatitler halkımızın "Bulaşıcı Sarılık" olarak bildiği hastalıktır. Bulaşıcı sarılıkta ani başlayan, belirgin işaretler veren hastalık tablosu oluşur ve kendiliğinden iyileşirler . Bulaşıcı sarılık ; koşulları kötü olan toplumlarda sık rastlanır. Bulaşıcı sarılığa neden olan A ve E tipi hepatit virüsleri hastaların dışkılarında bulunurlar. Dışkıların bulaştığı su ve yiyeceklerle ya da yakın temas yolu ile geçer. Kan yolu temas sonucu bulaşma yok denecek kadar azdır.

Gelişmemiş ülkelerde salgınlar yaparlar. Toplu yaşanılan yerlerde (ev içi,kreş,anaokulu,kışla gibi) salgınlara neden olur .Ülkemizde toplumun büyük bir kısmı çocukken bu hastalığı geçirir ve ömür boyu bağışık kalır. Bulaşıcı sarılık sürekli vücutta taşınmaz,siroz ve karaciğer kanseri oluşturmaz.


A VE E TİPİ HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

Bulaşıcı sarılığın en iyi tedavisi istirahat ,dengeli ve yeterli beslenmedir.
Bulaşıcı sarılık ;büyük oranda dışkı ve ağız yolu ile bulaşır .Bu yol ile bulaşmanın önlenmesi bir alt yapı sorunudur. Kişisel korunmada ise, temizlik kurallarına dikkat etmek gerekir. En etkili kişisel korunma, hasta kişilerin sağlıklı kişilerle temasının denetlenmesidir. Hasta normal yaşam ortamından uzaklaştırılmamalı ancak hastaya ait eşyaların kullanılmaması gerekir. Hasta kişiler başkalarına kesinlikle yiyecek hazırlamamalıdır. Kullanılan mutfak eşyası ,elbise ,çarşaf gibi eşyaların sabun ve sıcak su ile yıkanması yeterlidir. Salgınlar durumunda içme suları kaynatılmalıdır. Her bireyin yemek öncesi ve sonrası ellerini sabun ve su ile yıkaması, bulaşmayı çok büyük bir oranda önleyecektir.

Bulaşıcı sarılık aşısı, gerekli kişilere uygun doz ve tekrarlarla yapılırsa uzun süreli koruma sağlar.
 

B,C,D TİPİ VİRAL HEPATİTLER

B,C,D Tipi viral hepatitler halkımızın , " gizli sarılık " ya da "kara sarılık" olarak bildiği hastalıktır. Gizli sarılık mikrobunu alan kişilerin bir kısmı bu mikrobu vücutlarında taşırlar ve başkalarına bulaştırırlar. Bu kişilere "taşıyıcı" denir. Taşıyıcı olmak ileride siroz ve karaciğer kanseri riski taşımaktadır. Üstelik taşıyıcı kişilerin virüsü başka kişilere de bulaştırması toplumun geleceği açısından büyük bir sorun oluşturmaktadır. Bugün için Dünyada 300 milyon, Türkiye'de 5 milyon kişi Hepatit-B virüsü taşıyıcısıdır. Yine, her 3 kişiden birinin Hepatit-B virüsü ile temas ettiği düşünülmektedir.

En önemli bulaşma yolu kan temasıdır.(Kan nakli,ortak enjektör kullanımı yada herhangi bir yolla kan teması) Ayrıca,cinsel ilişki ile ya da anneden bebeğe geçiş de mümkündür
 

B,C,D tipi HEPATİTLER TEDAVİSİ VE KORUNMA

Gizli sarılıkta da en iyi tedavi, istirahat, dengeli ve yeterli beslenmedir. Günümüzde bir çok değişik ilaçlarla sarılığın tedavisinin yapılmasına çalışılmakta ve önemli ilerlemeler kaydedilmektedir.

Gizli sarılıkta başlıca buluşma , kan yolu ile olduğundan ; kan yolu ile bulaşmaya yönelik önlemler alınmalıdır. Bunun için kan bankalarında, hastanelerde ve Kızılay Kan Merkezlerinde virüs taramaları yapılmaktadır. Ortak iğne yada enjektör kullanımından kaçınılmalıdır. Ayrıca her şüpheli cinsel ilişkide prezervatif kullanılmalıdır. Ailede sarılık geçiren kimseler ya da risk altındaki kişiler hekime başvurarak korunma sağlamalıdırlar.
 

RİSK GRUPLARI

-Sağlık personeli -Korunmasız(Prezervatif kullanmadan) cinsel ilişkide bulunanlar.
-Gizli sarılık mikrobu taşıyan kişilerin aile fertleri
-Sarılık virüsü taşıyan yada hamileliğinde gizli sarılık geçiren annelerin bebekleri
-Sarılık mikrobu taşıyan kişinin eşi
-İnsan kanı ve sıvıları ile temas eden güvenlik personeli ve askerler
-Makineye giren böbrek hastaları
-Sık kan verilen kan hastaları
-Damar içi uyuşturucu kullananlar.
 

Kronik Hepatitler
 

Genel Bilgiler

Karaciğer vücutta ne gibi fonksiyonlara sahiptir?
Karaciğer en büyük organlarımızdan birisidir. Karın sağ üst kısmına yerleşiktir ve erişkin bir insandaki ağırlığı yaklaşık 1.5 kg kadardır. Karaciğer sindirim sistemi ile kana geçen tüm maddeler için bir süzgeç görevi görür. Gelen besinleri vücudumuz için gerekli yapı taşları ve fonksiyonel maddelere dönüştürür. Bazı besinleri, enerji kaynaklarını, vitaminleri vücudumuzun ihtiyacı olduğunda kullanılmak üzere depolar. Zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Safra asitlerini sentezleyerek besinler ile aldığımız yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emilmesini kolaylaştırır.

 

Karaciğerde sentezlenen maddeler ne işe yarar?
Karaciğer vücudumuzun fabrikası gibidir. Protein, karbonhidrat, yağ, vitamin gibi yapı taşlarını alıp işler; bunlardan vücudumuz için gerekli olan maddeleri üretir. Bu maddeler içerisinde yer alan pıhtılaşma faktörleri sayesinde, herhangi bir yerimiz kesildiğinde kanamanın kendiliğinden durması mümkün olur. Vücudumuzdaki pek çok maddeyi taşıyan, suyun damar içerisinde durmasını sağlayan albumin'i üretir. Böylece vücudumuzda ödem denilen şişliklerin oluşmasını engeller. Hücrelerimizin örtücü yüzeylerinin ve bazı hormonlarımızın yapısında yer alan kolesterolü de yine karaciğer üretir. Tüm bu yapım ve yıkım olaylarının olmasında rol alan enzim denilen maddeler de büyük ölçüde karaciğerde yer alır ve karaciğer tarafından yapılır.

 

Karaciğer tarafından vücuttan uzaklaştırılan maddeler nelerdir?
Alyuvarlar dediğimiz kan hücreleri normal ömrünü tamamlayıp parçalandığında, açığa çıkan ve atılması gerekli maddeleri, karaciğer vücudumuzdan uzaklaştırır. Bu maddelerin son ürünü olan bilirübin, vücudumuzdan atılamaz ve birikirse sarılık ortaya çıkar.
Aldığımız pek çok ilacın kullanılabilmesi ve kullanıldıktan sonra vücudumuzdan atılabilmesi için karaciğerde işleme tabi tutulması gereklidir. Yine vücudumuzun normal çalışması sırasında açığa çıkan veya sindirim kanalı ile gelen pek çok zararlı maddenin ortadan kaldırılması karaciğerimizin her günkü işleri arasındadır. Bu işlerini yapamaz ise zaralı maddeler kanda birikir. Beynimize, böbreklerimize, kalbimize ve daha pek çok organımıza zarar verir. 

Karaciğerin yapısal özellikleri bu fonksiyonları etkiler mi?
Bu kadar çok görevi üstlenmiş olan karaciğer diğer organlarımızdan farklı olarak iki ayrı sistem tarafından kanlandırılmaktadır. Bu sistemlerden birisi kalpten pompalanan kanı doğrudan karaciğere taşıyan sistem, diğer sistem ise sindirim kanalı kanını karaciğere taşıyan sistemdir. Bu ikinci sistem portal venöz sistem olarak adlandırılır. Böylece hem kandan pompalanan, hem de sindirim sisteminden gelen kan karaciğerde hepatosit ismi verilen karaciğer hücrelerine taşınır. Eğer hepatit virüsleri gibi mikroplar, alkol gibi zaralı maddeler veya diğer nedenlere bağlı olarak karaciğer hücreleri tahrip olur ve kendilerini yenileyemezse karaciğer zamanla bir nedbe dokusuna dönüşür. Bu durumda karaciğere gelen kar nedbe dokusu ile sertleşip bozulmuş karaciğerden geçemeyip gerisinde göllenebilir ve bunun sonucunda dalak büyür. Bu kan, zamanla kendisine yeni yollar bularak dolaşımını sürdürür. Yeni oluşan bu damarlar yemek borusunun alt kısmında, midenin üst taraflarında veya daha nadir olarak sindirim kanalının diğer kısımlarında meydana gelebileceği gibi bazen de karın duvarı üzerinde gözle görebileceğimiz damarsal yapılar olarak teşekkül eder. Yemek borusu ve midede oluşan bu damarlar (varis) zamanla yırtılarak kanamalara neden olur.
Hepatit Nedir?
Karaciğerin mikrobik (hepatit virüsleri), toksik (ilaç ve diğer kimyasal maddeler) veya diğer nedenlerle oluşan iltihabi reaksiyonudur.

Viral hepatitler hangi mikroplarla oluşur?
Viral hepatitler hepatit virüsleri (A,B,C,Delta,E, G virüsleri) veya daha nadir olarak diğer hastalıkların nedeni olan virüslerle (Herpes, CMV virüs vs) meydana gelir.

 

Viral hepatitler bulaşıcı mıdır?
Bütün viral hepatitler bulaşıcıdır, ancak bulaşma yolları ve bulaşma kapasiteleri farklıdır. A ve E hepatitleri yiyecek-içeceklerle, B, C, Delta ve G hepatitleri ise kan yolu, kanla ve vücut sıvıları ile bulaşmış materyal veya yakın temaslarla geçebilir.

 

B: Hepatit B virüsü / C: Hepatit C virüsü

Hepatitle sarılık aynı hastalık mıdır?
Ülkemizde hepatitler sarılık adıyla da bilinmektedir. Hepatitli hastalarda sarılık görülebilir, ancak çoğu hasta sarılıksızdır. Karıştırılan diğer bir husus her sarılığın hepatit sanılmasıdır. Karaciğer, safra yolları, pankreas hastalıkları ve bazı kan hastalıklarında da sarılık görülebilir. Ülkemizde hepatitler sarılık, gizli sarılık, bulaşıcı sarılık, mikrobik sarılık gibi isimlerle tanımlanmaktadır.

Hepatitlerin belirtileri nelerdir?
Belirtiler hepatit virüsünün tipinden çok hastalığın seyrine göre değişiklikler gösterir. Hepatit bazı hastalarda hiçbir belirti vermeden ve sarılık oluşmadan geçirilebilir (asemptomatik hepatit, anikterik hepatit). Bazı hastalarda ise halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, eklem ağrıları, kaşıntı, göz aklarında ve ciltte sararma gibi belirtilerin tümü ya da bir kısmı görülebilir. Eğer sarılık meydana çıkmamışsa bu belirtiler kolaylıkla başka hastalıklarla karıştırılabilir.

Sarılık nedir, nasıl belirir?
Sarılık kan hücrelerinden alyuvarların parçalanması ile ortaya çıkan ve bilirübin denen maddenin kanda birikmesi ile oluşur. Normalde bilirübin karaciğerden safraya atılmakta, böylece kanda birikmemektedir. Hepatitlerde bu işleyiş düzeni bozulduğundan bilirübin kanda birikmeye başlar. Sarılık gelişirken öncelikle idrar renginin koyulaştığı hissedilir. Hafif sarılıklarda sadece göz akları sararır. Bilirübin miktarı arttıkça bütün cilt sarı bir renk alır.

Hepatit tanısı nasıl konulur?
Muayene bulguları, sarılık olsa bile tanı için yeterli değildir. Karaciğer hasarını gösteren ALT, AST gibi testler ve bilirübin düzeyini bilmek gerekir. Hepatit tanısı konulmasından sonra ikinci aşama sarılığın nedenini belirlemektir.
 

Hangi tip hepatitler kalıcı bir karaciğer hastalığı yapabilir?
Esas olarak B ve C tipi kalıcı (kronik) karaciğer hastalığı yapar. Delta hepatiti sadece Hepatit B'li hastalarda görülür. G hepatiti kalıcı olabilir ise de klinik önemi tam olarak bilinmemektedir.

Hastalık ne kadar uzarsa kronik hepatit gelişir?
Kronik hepatit sözcüğü 6 aydan daha uzun süre devam eden hepatitler için kullanılır.

Viral hepatitlerde kronikleşme ihtimali ne kadardır?
Bu hastalığın nedenine ve kişiye göre değişen bazı faktörlere bağlıdır. Hepatit C de kronikleşme ihtimali %80'den fazladır. Erişkin hayatta geçirilen hepatit B de bu oran %10'dan az, çocukluk döneminde ise daha yüksektir.

Taşıyıcı ve Hepatit arasındaki fark nedir?
Taşıyıcı (Sağlıklı taşıyıcı) sözcüğü daha çok bazı hepatit B'li hastalar için kullanılmaktadır. Kanlarında Hepatit B virüsünü bulunduruyor olmakla birlikte muayene bulgularında, karaciğer fonksiyonlarında ve karaciğer biyopsilerinde hiçbir hastalık belirtisi göstermeyen kişiler taşıyıcı olarak tanımlanırlar.

Taşıyıcılar için herhangi bir risk var mıdır?
Bu kişilerde hastalığın aktif şekle dönüşmesi bütünüyle imkansız değildir. Bu nedenle belirli aralıklarla karaciğer fonksiyonlarının kontrol edilmesi ve muayenelerinin yapılması zorunludur.

Taşıyıcılar bulaştırıcı mıdır?
Evet. Bu gibi kişilerin yakın çevrelerinin hastalıktan korunmasında hepatitli olanlarla aynı yaklaşım izlenmelidir.

Hepatitli hastaların yakın çevresindeki kişiler ne şekilde korunabilirler?
Koruma önlemleri öncelikle eş ve çocuklarını ve aynı ev ortamında bulunan kişileri kapsayacak şekilde planlanmalıdır. İlk yapılması gereken bu kişilerin halen virüsle infekte veya bağışık (infeksiyonu geçirip iyileşmiş dolayısıyla bir kere daha bulaşmayacak olanlar) olup olmadıklarını tesbitidir. Bundan sonraki aşamada aşı ve diğer koruma yöntemleri doktorunuzun önerileri doğrultusunda uygulanmalıdır.

Hepatitli hastalar ağır ve yorucu işlerde çalışabilir mi?
Bu hastalığın ağırlığı ile ilgili bir durumdur. Bazı hastalarda istirahat veya aktivite kısıtlaması gerekli olabilir.

Kronik hepatitli hastalara dokunan yiyecekler var mıdır?
Alkol dışında bir kısıtlayıcı yoktur. Başka nedenlerle kısıtlama gerekmiyorsa her istediğinizi yiyebilirsiniz.

Hastaların başka nedenlerle kullanacağı ilaçlar için kısıtlamalar var mıdır?
Özellikle uzun süreli kullanımı gereken bazı ilaçlar sorun yaratabilir. Kortizon, bağışıklık sistemini etkileyen ilaçların kullanımı sakıncalı olabilir. En doğrusu öncelikle başka nedenlerle başvurduğunuz doktorlarınıza da hepatitli olduğunuz hakkında bilgi vermeniz, gerekirse kullanacağınız ilaçları karaciğer hastalığınızı izleyen doktorunuza bildirmeniz yararlı olur.

Alkol tamamen yasak mıdır?
Alkol, hepatit bulunmasa bile karaciğeriniz için zararlıdır. Tamamen yasak olma konusu hastalığınızın durumuna göre değişir. Bu konuda doktorunuzun önerilerine uymalısınız.

Kronik hepatitli hastalara yararlı yiyecekler nelerdir?
Herhangi bir yiyeceğin (enginar, pekmez vs.) özel bir yararı yoktur. Önemli olan dengeli beslenmektir. Dengeli bir beslenme rejimi içerisinde olduğunuz sürece dışarıdan vitamin takviyesinin yararı bulunmamaktadır.

Hepatit nasıl tedavi edilir?
Bu bölümde, tedavinin süresi, tedaviden kimler en fazla yararlanır ve tedavinin yan etkileri ile nasıl başa çıkılır gibi tedavi ile ilgili önemli sorulara yanıt bulacaksınız.

Hangi hastalar tedavi edilmelidir?
Bu hastalığın türüne ve evresine bağlı bir seçimdir. Sizin durumunuz:
(1): Tedavi gerektirmeyen
(2): Tedaviden yararlanma ihtimali olan -tedavi gerektiren- veya
(3): Tedaviden faydalanamayacak şeklinde tanımlanmış olabilir.

İnterferon nedir?
İnterferon ABD, Avrupa birliği ve Türkiye'de hepatit B ve C tedavisinde kullanılmak üzere onaylanmış bir ilaçtır. İnterferon bazı hastalarda hepatit B enfeksiyonunu tamamen ortadan kaldırabilir. Hepatit B ve C'si olan bazı hastalarda ise vücuttaki virüs miktarını azaltarak ve karaciğerdeki hasarı yavaşlatarak hastalığı hafifletebilir. Burada önemli olan eğer tedavi olmanız gerekiyorsa bunun bir an önce yapılmasıdır. Tedaviyi aldığınız zaman, interferondan sağlayacağınız yararı büyük ölçüde etkileyecektir.
Herkes interferon tedavisinden yarar görmez. Eğer Hepatit B veya C virüsü karaciğerinize zaten ciddi ölçüde zarar vermişse, interferon tedavisi sizi iyileştirmekten çok daha da hasta edecektir. Son olarak, eğer kronik infeksiyonunuz var, ancak karaciğeriniz bundan zarar görmemişse, interferon tedavisi almanız gerekmeyecektir. Doktorunuz size tedavi seçiminde yardımcı olacaktır.
Eğer doktorunuz size interferon tedavisi önermemişse bunun sebebini ona sorun. Gelecekte veya hastalığınızın seyri değiştiğinde interferon kullanımının gerekip gerekmeyeceğini öğrenin.

İnterferon ne işe yarar?
İnterferon virüsten henüz zarar görmemiş sağlıklı hücrelerinizin virüs tarafından ele geçirilmesini önler. İnterferon ayrıca vücudunuzun virüs ve infekte hücrelere karşı direnme gücünü artırır.
İnterferon aslında vücudunuzda sizi bir takım yabancılara karşı korumak amacıyla zaten üretilmektedir. Ancak bazen yeteri kadar üretilemez. Bu gibi durumlarda dışarıdan interferon alımı (interferon tedavisi) yarar sağlayabilir.


Hepatit B Tedavisi
Daha öncede söylediğimiz gibi hepatit B virüsü ile karşılaşmış insanların %90'ı interferon tedavisi almadan veya herhangi bir zarara uğramadan bu virüsten kurtulabilir. Ancak ne yazık ki %5 ile %10'u bunu başaramaz. Bu gruptakilerin bir kısmı daha önce tanımladığımız gibi taşıyıcı olurlarken bir kısmı da "kronik hepatit B" hastası olurlar.

Kimler tedavi edilecektir?
Tedaviden önce doktorunuz kanınızda hepatit virüsünün varlığını ve karaciğerinizdeki hasarın derecesini kontrol edecektir. Daha önce de söylediğimiz gibi, eğer karaciğeriniz çok hasta ise interferon sizi iyileştireceğine daha da kötüleştirir. Doktorunuz kanınızdaki virüsün miktarına HBV DNA tayini adı verilen bir testle bakarak interferon tedavisinden yarar görüp, görmeyeceğinize, görecekseniz ne kadar göreceğinize karar verir. Virüs düzeyi düşük olan insanlar virüs düzeyi yüksek olanlara göre interferon tedavisinden daha fazla yarar sağlar. Tedavi öncesi ve gerekirse tedavi sonrasında yapılacak karaciğer biyopsileri de tanı ve tedavi için yol göstericidir.

Tedaviden ne beklenilmeli?
Kronik hepatit B tedavisi boyunca 6 veya 12 ay boyunca haftada üç kere interferon iğneleri vurulursunuz.
Ne kadar süre önce virüsle infekte olduğunuz tedaviye cevap verme olasılığınızı etkileyen bir faktördür. Ancak yine de hangi hastaların interferon tedavisine yanıt vereceğini söylemek güçtür. Tedavi edilen kronik hepatit B hastalarının yaklaşık yarısı tedaviden yarar görür. Tedaviyle kandaki virüs miktarı düşecek, karaciğer hasarı azalacak ve hastalığın semptomları gerileyecektir. Yapılan klinik çalışmalarda interferon tedavisi alan hastaların %45'inin kanının zaman içerisinde tamamen virüsten temizlendiği görülmüştür. Tedavi esnasında doktorunuz hastalığınızın seyrini kontrol etmek için sık aralıklarla ALT seviyelerinizi takip edecektir. Ayrıca HBe Ag veya HBV DNA seviyelerinizi de kontrol ederek kanınızda hala aktif olarak çoğalan virüs olup olmadığını, varsa da hangi düzeyde olduğunu tesbit edecektir.

İnterferon etkilerinden biri de bağışıklık sistemini harekete geçirerek vücudun infekte hücrelere saldırısını artırmaktır. Bu nedenle bazen interferon kullanımınız sırasında kendinizi interferondan önceki halinizden daha kötü hissedebilirsiniz. Bu duruma biz "alevlenme" diyoruz. Bu iyiye işarat olabilir çünkü genelde interferon tedavisine tedavi sonunda yanıt veren hastalarda bu görülmektedir.

Kanınızın virüsten tamamen temizlenmesi çok zaman alabilir. Sonuç olarak, HBsAG testiniz tedaviden haftalar veya yıllar sonra bile hala pozitif olabilir. Bazı insanlar sonsuza dek virüsten kurtulurken, bazıları ne yazık ki ilacın virüsü kandan tam olarak yok edememesi nedeniyle tekrar hastalanırlar. Biz buna "relaps" diyoruz. Eğer hastalığınız relaps olmuşsa doktorunuz size ya yeni bir interferon tedavisi ya da daha değişik bir tedavi önerecektir.
Unutmayın, virüs kanınızdan tamamen temizlenmiş olsa bile karaciğerinizin eski haline gelmesi uzun zaman alabilir.

Hepatit B de diğer tedavi yöntemleri nelerdir?
Yakın zamana kadar tedavide tek seçenek İnterferon idi. Son yıllarda kullanım alanına giren "Lamuvidine" etken maddesini taşıyan ilaç bu alanda yeni bir ümit kaynağı olmuştur. Günde tek tablet olarak alınan ve önemli yan etkileri olmayan bu ilaçla alınan sonuçlar en az interferon tedavisi ile elde edilenler düzeyindedir. Tek sorun tedaviden sonra nüks görülme ihtimalinin daha yüksek olmasıdır.


Hepatit C Tedavisi
Vücudumuz hepatit B virüsüne karşı savaşta Hepatit C virüsüne olduğundan daha başarılıdır.
Bu yüzden, hepatit C virüsüne karşı savaşta daha çok yardıma ihtiyacı vardır.
Yine hepatit B'de olduğu gibi doktorunuz virüsün karaciğerinize verdiği hasarın derecesini önceden bilmek isteyecektir. İnterferon haftada üç gün ancak çoğu zaman daha uzun süreli verilmektedir. Tedavinizin sonuçlanması 1 hafta 2 yıl sürebilir. Tedavi esnasında doktorunuz yine ALT seviyelerinizi, HCV RNA düzeylerinizi ve karaciğerdeki düzelmeyi görmek için rutin testlerinizi isteyecektir. Yapılan çalışmalar hepatit C tedavisinde uzun süreli interferon kullanımının daha yararlı olduğunu göstermektedir. Bu yararların arasında daha uzun süre hastalıksız yaşamanın yanı sıra siroz ve karaciğer kanseri riskindeki azalma sayılabilir. Bu tedavinizi karaciğerinizde düzelme görülünceye dek sürdürmeniz gerektiğini göstermektedir.
Doktorunuz tedavinizin 3. ayında yaptığı kontrollerde interferonun işe yaramadığına karar verirse ilacınızı kesebilir veya tedavi şeklini değiştirebilir.
Tedavi sonunda doktorunuz kanınızdaki virüs düzeylerine yeniden bakar ancak kanınızda virüse hiç rastlanmasa bile %30-50 ihtimalle hastalığınız geri gelecektir. Bu durumda doktorunuz tekrar tedavi almanızı söyleyebilir veya tedavinizde eklemeler ve düzeltmeler yapabilir. Hepatit B'de olduğu gibi kanınızdaki virüs miktarı interferondan sağlayacağınız yararla ilişkilidir.

Hepatit C de diğer tedavi yöntemleri nelerdir?
Hepatit C de İnterferon'a alternatif oluşturacak bir ilaç bulunmamaktadır. Ülkemizde kısa süre önce piyasaya verilmiş olan "Ribavirin" etken maddesini taşıyan ilaç tek başına kullanımda etkili değildir, ancak interferonla birlikte kullanılmakta ve bu durumda tedaviye yanıt olasılığını artırmaktadır.


İnterferon Tedavisinde Yan Etkiler
İnterferon tedavisi alan herkes çeşitli yan etkilere maruz kalır ve özellikle ilk 1 - 2 hafta son derece tatsız birtakım yan etkilere karşılaşabilirsiniz. Burada önemli olan yan etkiler nedeni ile tedaviyi asla kesmemenizdir. Bütün hastalar aynı yan etkilere maruz kalmaz. En sık görülen yan etki halsizlik, ateş, kas ağrısı, genel vücut ağrısı, döküntü veya bulantı ile ortaya çıkan Ôgrip benzeri' yan etkidir. Ayrıca ağızda tatsızlık hissi, saç dökülmesi veya cilt kuruluğu görülebilir.
Tüm bunlarla başa çıkabilmeniz için eğer mümkünse tedavi başlangıcında yan etkilerin yoğun olabildiği ilk iki hafta izin alın. Yan etkilerin ilk 4 ile 6 saat içinde ortaya çıktığı düşünülürse enjeksiyonları yatmadan önce yaptırmanız bu zor süreyi uyuyarak kolayca geçirmenizi sağlayacaktır. Enjeksiyonları haftanın aynı günleri aynı saatlerde almaya dikkat edin. Grip benzeri yan etkilerle başa çıkmanın diğer bir yolu ise enjeksiyondan bir saat önce 3-4 saat sonra bir ağrı kesici kullanmaktır. Burada önemli olan kullanacağınız ağrı kesici için doktorunuza danışmanızdır. Bulantılarınızı azaltmak için gün içerisinde az ama sık sık yiyin. Düzenli ve yeterli yemek tedavi boyunca kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

İNTEFERON TEDAVİSİNDE ORTAYA ÇIKAN YAN ETKİLERLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN NE YAPMALI?

Duygusal olarak kendinizi iyi hissetmeniz tedavinizin başarısı açısından önemlidir. Depresyona girmeyin. İnterferon tedavisinde depresyon ve seyrek de olsa intihar riski bildirilmiştir.
Daha önceki psikolojik sorunlarınızı tedavi başlamadan önce doktorunuza danışınız.
Gün içinde sık sık diş fırçalamak ağızınızdaki kötü tat hissinden kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Saç dökülmenizi önlemenin bir çaresi yoktur ancak tedavi bitiminde saçlarınız eski haline geri dönecektir.
Tedavi boyunca çok daha ciddi yan etkilerle karşılaşabilirsiniz. Sağlığınızla ilgili her türlü değişiklikten doktorunuzu haberdar edin. Örneğin çok az yiyor, kilo kaybediyor veya kusuyorsanız mutlaka doktorunuzu arayın. Tedavi esnasında virüsle başa çıkmada bize yardımcı olan kemik iliğinin yeterli çalıştığından emin olunmalıdır. İnterferon bazen kemik iliğinin çalışmasını yavaşlatır bu gibi durumlarda doktorunuz ya aldığınız interferon dozunu azaltacaktır veya tedaviye biraz ara verecektir. Unutulmaması gereken bir konu da tedavi boyunca asla içki içmemenizin gerekliliğidir. İnterferon tedavisi esnasında içki kullanmak karaciğerinizde geri dönüşsüz bir hasara sebep olabilir.  

HERBALİST SAADET'İN BİTKİSEL İLAÇ TEDAVİSİ NASIL ETKİ YAPIYOR?
Herbalist Saadet 1994 yılından bu yana hepatit türleri ve sirozda %70 lere varan bir başarı ile destekleyici tedavi etmektedir.Tıbbi bitkiler, yoğunlaştırılmış bitki özleri, ekstreleri ve vitaminden oluşan bu terkipler ikişer aylık 3 dönem kullanımdan sonra hastanın hayatı kurtulmakta ve normal yaşamına dönmektedir.Hücre ve kitle bazında yapılan bu tedavilerin destekleyici bitkisel ilaçlarının temini için irtibata geçiniz.

 
  Bugün 32 ziyaretçi (35 klik) kişi burdaydı!  
 
TurkplaneT
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol